Fakülteler
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Fakülteler by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 55
Results Per Page
Sort Options
Item K.Maraş-Elbistan Yöresinde Ormansızlaşma, Getirdiği Problemler ve Çözüm Önerileri(1997) Avşar, Mahmut D.; TR13396; KSÜ, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği BölümüYenilenebilir en önemli doğal kaynaklardan biri olan ormanlar, insanlar tarafından çeşitli nedenlerle tahrip edilmekte, bunun sonucunda, gerek dünyada ve gerekse ülkemizde büyük bir ormansızlaşma süreci yaşanmaktadır. Ormansızlaşma ise, birçok ekonomik ve sosyal problemi beraberinde getirmekte, büyük çevre problemlerine neden olmaktadır. Bu çalışmada, büyük bir ormansızlaşmanın yaşandığı K.Maraş-Elbistan yöresi ele alınarak, söz konusu yörede, ormansızlaşmanın boyutları ve meydana getirdiği problemler incelenmiş ve bazı çözüm önerileri ortaya konulmuştur.Item Kahramanmaraş Yöresi Fıstık Çamı (Pinus pinea L.) Meşcereleri Üzerine Bir Araştırma(2000) Avşar, Mahmut D.; TR13396; KSÜ, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği BölümüItem Kahramanmaraş Yöresindeki İki Dişbudak Yapraklı Kanatlı Ceviz (Pterocarya fraxinifolia (Poiret) Spach) Populasyonunun Bazı Meyve ve Tohum Özellikleri(2002) Avşar, Mahmut D.; TR13396; KSÜ, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği BölümüKahramanmaraş yöresinde Dereköy ve Altınova’da bulunan dişbudak yapraklı kanatlı ceviz populasyonlarında sırasıyla ortalama kanatlı nus eni 4.65-5.20 mm, kanatlı nus boyu 10.79-9.95 mm, 1000 kanatlı nus ağırlığı 29.32-40.63 gr, nus eni 4.62-4.94 mm, nus boyu 6.79-7.51 mm, 1000 nus ağırlığı 27.38-38.70 gr, kanatların kanatlı nus ağırlığı içerisindeki oranı %6.62-4.75, meyve kurulu uzunluğu 33.94-35.26 cm ve kuruldaki meyve sayısı 57.20-69.63 adet olarak bulunmuştur. Yörede meyve olgunlaşması Eylül ve Ekim aylarında olmaktadır. Olgunlaşan meyveler kısa bir süre sonra dökülmeye başlamaktadır. Dolu tohum oranları genelde çok düşük olup, tohumlarda çimlenme engeli bulunmaktadır. Orman fidanlıklarında bu türün tohumla ya da vejetatif yolla üretilmesi çalışmalarına bir an önce başlanmalı, elde edilecek fidanlar orman ekosistemlerinde, park ve bahçelerde değerlendirilmelidir.Item Süfyan B. Uyeyne (107-198/725-813) ve Hadis Cüzü(Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2003) Evgin, A. Kadir; TR1687; Kahramanmaraş Sütçü İmam Ünv. İlahiyat FakültesiMekke’li muhaddis Süfyân b. Uyeyne (107-198/728-813), etbâut-tâbiîn’den olup hadislerin tedvin ve tasnif edildiği dönemlerde yaşamıştır. Muhakkik muhaddislerce sika kabul edilen İbn Uyeyne’nin hadis aldığı kişiler arasında İbn Şihâb ez-Zührî ve Amr b Dînâr gibi meşhur muhaddisler de yer almaktadır. Hadis sahasında değişik eserler meydana getirmiş olan İbn Uyeyne’nin bu eserlerinden biri olan Cüz, günümüze kadar ulaşması ve tasnif döneminin ilk ürünlerinden olması bakımından dikkat çekmektedir. İbn Uyeyne, Cüz’de yer alan ve değişik konuları muhtevi 50 hadisi, 28 kaynaktan elde etmiştir.Hadisler genellikle kısa olup kavlî, fiîlî, merfû ve mevkuf’tur.Item Evaluation of Growth Potential of Crimean Juniper (Juniperus excelsa Bieb.) Seedlings for the First Growing Season Under Tekir Forest Nursery Conditions in Kahramanmaras, Turkey(2003) Avsar, Mahmut D.; Tonguc, Fatih; TR13396; KSÜ, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği BölümüIn this study, growth potential of Crimean juniper (Juniperus excelsa Bieb.) seedlings for the first growing season under Tekir Forest Nursery conditions in Kahramanmaras was evaluated. The height growth of Crimean juniper seedlings was relatively close to that of Lebanon cedar (Cedrus libani A. Rich.) seedlings produced in the same nursery, but their root collar diameters were fairly lower than that of Lebanon cedar seedlings. According to coniferous seedling standards of Turkish Standards Institute, the height growth of Crimean juniper seedlings was fairly good, but their root collar diameters were slightly small. In this respect, that 2+0 or 1+1 Crimean juniper seedlings are used in reforestation activities in the region would be more useful than 1+0 seedlings.Item A New Distribution of Caucasian Wingnut (Pterocarya fraxinifolia (Poiret) Spach) in the Kahramanmaras Region, Turkey(2004) Avsar, Mahmut D.; Ok, Tolga; TR13396; KSÜ, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği BölümüCaucasian wingnut (Pterocarya fraxinifolia (Poiret) Spach) is a relict tree species having limited natural distribution in Turkey. In this study, a new distribution of this species in the Kahramanmaras region was explained. This distribution occurs in Onsenhopuru and Yavuzlar villages and Yesilyore town of Turkoglu district, at elevations between 600 and 640 m along Orcan stream, and continues about 4 km. In this area, Caucasian wingnut had about 100 trees. This distribution area of the species, quite important for biodiversity, should be protected and the existing individuals should be evaluated as a gene resource. Especially vegetative reproduction of the species should be started and the seedlings obtained should be used at the margins of lakes and streams, parks and large gardens, avenues, boulevards, and streets in the region.Item Kahramanmaraş-Tekir Yöresindeki Bir Boylu Ardıç (Juniperus excelsa Bieb.) Meşceresinde Kozalaktaki Tohum Sayısı, Dolu Tohum Sayısı ve Oranının Ağaçlara Göre Değişimi ve Bu Özellikler Arasındaki İlişkiler(2004) Avşar, Mahmut D.; TR13396; KSÜ, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği BölümüBu çalışma, Kahramanmaraş-Tekir yöresindeki bir boylu ardıç (Juniperus excelsa Bieb.) meşceresinden seçilen 10 ağaçtan toplanan kozalaklar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ağaçlara göre kozalaktaki ortalama tohum sayısının 5.83-8.44 adet, dolu tohum sayısının 0.39-1.88 adet ve dolu tohum oranının %4.70-25.94 arasında değiştiği belirlenmiştir. Kozalaktaki tohum sayısı, dolu tohum sayısı ve dolu tohum oranı bakımından ağaçlar arasında istatistiki olarak önemli farklar bulunmaktadır (P<0.001). Boylu ardıç kozalaklarındaki tohum sayısı ile dolu tohum sayısı arasında pozitif yönde zayıf ta olsa doğrusal bir ilişki bulunmakta (R2=0.0232), kozalaktaki tohum sayısı ile dolu tohum oranı arasında bir ilişki bulunmamakta (P>0.05), kozalaktaki dolu tohum sayısı ile dolu tohum oranı arasında ise pozitif yönde güçlü bir doğrusal ilişki bulunmaktadır (R2=0.9086). Yöredeki boylu ardıç meşcerelerinden tohum toplanırken meşcere içerisindeki ağaçlar arasında bulunan söz konusu varyasyonlar dikkate alınmalı, kozalaktaki dolu tohum oranı daha yüksek olan ağaçlar ön incelemelerle belirlenmeli ve tohum ihtiyacı öncelikle bu ağaçlardan karşılanmalıdır.Item Are The Cultural Differences Obstacles For The Success Of IJVs Or A Competitive Advantage? An Era Of Cultural Diversity-Based Competitive Advantage(KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 2005) Yeşil, Salih; TR159142; Ksü, İİBF, İşletme BölümüBu araştırma teorik içerikli olup uluslararası ortaklık literatüründe dikkatleri kültürel farklılıkların pozitif etkilerine çekerek literatüre katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Uluslararası ortaklık literatüründe genellikle kültürel farklılıkların negatif etkisinden söz edilmekte olmasına rağmen kültürel farklılıkların pozitif etkileri de vardır. Bu çalışma iki görüşü birleştirmektedir. Kültürel farklılıklar uluslararası ortaklıklarda entegrasyonu azaltıp çatışmaları da artırabileceği gibi aynı zamanda da yaratıcılık ve yenilikleri artırmaktadır. Bu çalışma ayrıca kültürel farklılıkların yönetimini ve kültürel farklılıklardan nasıl rekabet gücü elde edilebileceğini ortaya koymaktadır.Item Süt sığırı barınaklarında çevre koşulları denetimi ve çözüm önerileri üzerine bir araştırma ve Kahramanmaraş - Dereköy örneği(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2006-01-16) Çaylı, Ali; Akyüz, AdilHayvan barınakları, hayvanları uygun olmayan çevre koşullarından korumakve optimum verim elde etmek için inşa edilen yapılardır. Büyükbaş hayvanbarınaklarında uygun sıcaklık ve oransal nem koşulları sağlamak, hayvanlara rahatbir yaşam ortamı elde etmek, yüksek verim alabilmek için önemlidir.Bu çalışmada; Kahramanmaraş-Dereköy yöresinde inşa edilmiş olan bir sütsığırı barınağında DATALOGGER'lar ile sıcaklık, nem ve ışık şiddeti ölçülerekkaydedilmiştir. Elde edilen bu veriler kullanılarak mevcut barınak çevre koşullarıyönünden irdelenmiş ve literatürde verilen değerlere göre uygunluğu araştırılmıştır.Sonuç olarak mevcut barınakta ölçülen bu veriler ile literatürdeki verilerinkarşılaştırılması yapılarak yöre barınaklarının planlanmasında kullanılacak veriler belirlenmeye çalışılmıştır.Item Kahramanmaraş İli Afidophag Syrphidleri (Diptera: Syrphidae)(KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi, 2007) Aslan, M. Murat; Uygun, Nedim; TR34586; KSÜ, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü; ÇÜ, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma BölümüKahramanmaraş ilinin tarım ve tarım dışı alanlarında bulunan yaprakbiti türleri ve bunlar üzerinde beslenen syrphid türlerini (Syrphidae: Diptera) belirlemeyi amaçlayan bu çalışma 1998-2001 yılları arasında ile bağlı 11ilçede (Merkez, Pazarcık, Narlı, Türkoğlu, Çağlayancerit, Nurhak, Göksun, Afşin, Elbistan, Ekinözü ve Andırın) yürütülmüştür. Syrphid erginleri ya doğrudan yaprakbiti kolonisi üzerinden emgi şişesi ile toplanmış ya da ergin öncesi dönemler kültüre alınarak elde edilmiştir.Yapılan örneklemeler sonucunda 18 farklı yaprakbiti üzerinden, 11 farklı syrphid türü elde edilmiştir. Bu syrphid türlerden en fazla yaprakbiti türü ile beslenenler ve en yaygın olanlar sırasıyla; Episyrphus balteatus (De Geer) (13 tür) ve Metasyrphus corallae (F.) (10 tür) olmuştur. Bunun yanında en az yaygın olan ve yalnız bir yaprakbiti türü ile beslenen türler sırasıyla; Meliscaeva auricollis Meigen, Melonostoma mellinum (L.), Paragus tibialis Fallen and Scaeva albomaculata (Macquart) olarak belirlenmiştir.Item Kondense Tanenin Olumsuz Etkilerini Azaltmak için Kullanılan Katkı Maddeleri ve Yemlere Uygulanan İşlemler(KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi, 2007) Kamalak, Adem; Ksü, Zıraat Fakültesi, Zootekni BölümüBu derlemenin amacı, yemlerde bulunan tanenin negatif etkisini elemine etmek için yemlere katılan katkı maddeleri ve yemlere uygulanan işlemler hakkında daha önce yapılan çalışmaları özetlemektir. Tanenin, yemlerin beslenme değeri üzerine olan negatif etkisini azaltmak için kurutma, depolama, alkalilerle muamele ve funguslarla fermantasyona tabi tutma şeklinde farklı yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemler yemlerdeki analiz edilebilir kondense tanen içeriğini değişik oranlarda azaltmaktadır. Kurutma ve depolamanın yemlerin tanen içeriği üzerine etkisi çok küçük bulunmuştur. Kurutma ve depolama yemlerin kondense tanen içeriğini azaltmakta ve besleme değeri artmaktadır. Ancak besleme değerindeki artış istenilen düzeyde olmamaktadır. Bununla birlikte, alkali muamelenin yemlerin besleme değeri üzerindeki etkisi tartışmalıdır. CaOH ve kül solüsyonuyla muamele analiz edilebilir tanen miktarını önemli derecede azaltmasına rağmen sadece kül solüsyonuyla muamele edilen yemlerin besleme değerinde önemli sayılabilecek iyileşmeler olmuştur. Bu yüzden alkali muamelenin yemlerin besleme değeri üzerindeki etkisini kesin olarak söylemek zordur. Alkalilerle muamele etmenin yemlerin besleme değeri üzerine etkisini kesin olarak belirlemek amacıyla daha çok sayıda in vivo deneylerin yürütülmesi gerekir. Bu konuda yürütülen mevcut in vitro ve in vivo denemelerde, yemlere Polietilen glikol (PEG) ilavesinin, yem tüketimine ve yemin sindirim derecesine önemli bir etkisinin olduğu görülmüştür. Ancak Polietilen glikol (PEG) fiyatının yüksek olması bu kimyasal maddenin kullanımını kısıtlamaktadır. Tanen içeriği yüksek olan yem ve yem hammaddelerinin odun külü ile muamele edilmesi Polietilen glikol’e alternatif bir metot olarak tavsiye edilmektedir.Item Su Kenarı Alanlarının İşlevleri ve Silvikültürel Açıdan Alınabilecek Önlemler(2008) Avşar, Mahmut D.; TR13396; KSÜ, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği BölümüSu kenarı alanları, akarsu, göl, sulak alan ve pınar gibi bir su kaynağının kenarlarında bulunan çok değerli ekosistemlerdir. Bu alanlardaki doğal vejetasyonun toprak ve su koruma, akarsu kenarı ve yatağının stabilitesi, su kalitesi, yaban hayatı ve biyolojik çeşitliliğe önemli katkıları bulunmaktadır. Ülkemizde bu alanlar çeşitli tehditlerle karşı karşıya olup, işlevlerini yeterince yerine getirememektedir. Su kenarı alanlarında var olan tehditlere karşı gerekli önlemler alınmalı, doğal vejetasyon yapısı ve tür bileşimi bozulmuş su kenarı alanlarında ıslah çalışması yapılmalıdır. Orman alanlarında yürütülen çeşitli silvikültürel faaliyetler sırasında su kenarı alanlarına zarar verilmemesine dikkat edilmelidir. Su kenarı alanlarında su kenarı yönetim alanı adı altında belirli genişliklerde alanlar ayrılmalı, bu alanlar esas itibariyle ihtiyat zonu ve işletme zonu olmak üzere iki farklı zondan oluşmalı ve bu zonlarda yapılacak silvikültürel faaliyetler belirli esaslara göre sınırlandırılmalıdır.Item Millî Mücadele’nin Mali Kaynaklarından Tekâlif-i Milliye Emirleri(KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 2011) Şavkılı, Cengiz; TR29111; Ksü, Fen Edebiyat Fak. Tarih BölümüKurtuluş Savaşı’nda, Türk Ordusu’nun ihtiyaçlarının karşılanması zorunluluğu, Mustafa Kemal Paşa’yı yeni bir kaynak arayışına zorlamıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın 7-8 Ağustos 1921’de yayınladığı toplam on maddeden oluşan Tekâlif-i Milliye Emirleri kuşkusuz ki, Millî Mücadele’nin mali kaynakları arasında son derece önemli bir yer tutmaktadır. Tekâlif-i Milliye Emirleri ile halktan, bedelleri sonradan ödenmek üzere; yiyecek, giyecek, motorlu taşıt, silah ve hayvanlarının belli bir kısmını ordu için vermesi istenmiştir. Aslında aynî bir vergi uygulaması gibi görülen Tekâlif-i Milliye Emirleri, aynı zamanda bazı insanlar için hizmet yükümlülükleri de getirmiştir. Türk halkı, Tekâlif-i Milliye Emirleri ile vatanı uğruna hiçbir fedakârlıktan çekinmeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Zaten Başkomutan Mustafa Kemal Paşa bu emirleri çıkarırken; Türk Milletine olan sonsuz güveninden ilham alarak, bu mali mucizeyi ortaya koymuştur.Item Zaman Kavramı ve Yönetimi(KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 2012) Gürbüz, Mehmet; Aydın, Ahmet Hamdi; TR158492; TR1178; Ksü, Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü; Ksü,İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi BölümüZaman, kâinattaki tüm cisimlerin hareketleri esnasında, birbirlerine göre konum değişikliğinin olması için geçen süre dolarak tanımlanabilir. Genelde insanlar zamanı, kendilerini etkileyen güneş sistemindeki gök cisimlerinin hareketlerine göre algılar. Zaman, fiziksel zaman, biyolojik zaman ve psikolojik zaman olarak üçe ayrılabilir. Birçok insan değeri ölçülemeyen zamanı tesadüfler ve şans faktörleri ile kullanmaktadır. Bir bireyin, toplumun, örgütün vb. kurumların hangi meslekten olursa olsun, başarılı olmasında zaman anlayışının büyük rolü vardır. Başarılı olmak için, tasarruf edilemeyen, sadece tüketilip kaybedilen ve geri getirilmesi mümkün olmayan zamanın etkili ve verimli kullanılması gerekmektedir. Bu gereklilik “zaman yönetimi” kavramını ortaya çıkarmıştır. Zaman yönetimi, zaman içerisinde kendimizi meşgul ettiğimiz faaliyetlerin yönetimi ve zamanı etkinlik dilimlerine başarılı bir şekilde bölmektir. Bu çalışmanın amacı, zaman kavramını tartışarak zamanın öneminin algılanmasını sağlamak ve zamanı yönetmek için neler yapılabileceğini ortaya koymaktır.Item Anızların (Buğday sapları) kağıt hamuru ve kağıt üretiminde değerlendirilmesi(2012-12-28) Çiçekler, Mustafa; Tutuş, Ahmet; TR29842; Ksu, Orman Fakültesi, Orman Endüstri Mühendisliği BölümüBu çalışmada, buğday sapı anızlarından (Triticum aestivum L.) soda-oksijen-sodyumborhidrür yöntemiyle kağıt hamuru ve kağıt üretim koşullarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada, anızlardan sodyum borhidrür (NaBH4) ilaveli Soda-Oksijen yöntemiyle kağıt hamurları üretilmiş ve NaBH4’ ün hamur verimi ve elde edilen kağıtların fiziksel ve optik özellikleri üzerine etkisi incelenmiştir. Optimum pişirme parametrelerini belirlemek için 12 adet pişirme deneyi yapılmıştır. Soda-oksijen yöntemine göre soda-oksijen-sodyum borhidrür yönteminde verim %4.10 daha yüksek tespit edilmiştir. Soda-Oksijen-NaBH4 hamurların ve bunlardan yapılan kağıtların soda-oksijen hamur ve kağıtlarına oranla parlaklığın %7.60, opaklığın %4.21, yırtılma indisinin %5.64 ve patlama indisinin %16.52 daha yüksek olduğu, kopma uzunluğunun %1.14, kappa numarasının %0.77 daha düşük, viskozite ve polimerizasyon derecesinde ise artışların olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, ilave edilen NaBH4 oranına bağlı olarak elenmiş hamur veriminin, hamur viskozitesinin ve polimerizasyon derecesinin arttığı, kappa numarasının azaldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte, NaBH4 oranındaki artışa paralel olarak elde edilen kağıtların parlaklık, opaklık, kopma uzunluğu, patlama indisi ve yırtılma indisi değerleri de artmıştır.Item Rusya'nın Başarısız Demokratikleşme Tarihi(2014) BAHARÇİÇEK, Abdulkadir; AĞIR, Osman; 108576; 235103; Ksu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler BölümüRusya’da demokratikleşme yönünde atılan adımların geçmişi oldukça eskiye dayanmaktadır. Rusya’nın demokratikleşme tarihi üç dönem içinde ele alınabilir: Bolşevik devrimi ile sonlanan Çarlıklar dönemi, 1917 devrimi ile başlayan Sovyetler Birliği dönemi ve Sovyetler Birliği’nin dağılması ile başlayan Rusya Federasyonu dönemi. Çarlıklar döneminde mutlak monarşiyle yönetilen ülkede birkaç cılız adım dışında demokratikleşme yönünde ciddi bir gelişim sağlanamamış; SSCB döneminde ise iktidar komünist partinin tekelinde bulunmuş, geniş katılımlı bir meclis görüntüsü veren Yüksek Sovyet aslında tamamen göstermelik bir kurum olarak komünist partisi tarafından alınan kararları onamaktan öteye gidememiştir. 1985 yılında Gorbaçov reformlarıyla birlikte sınırlı da olsa demokrasi alanında bir ilerleme sağlanabilmiştir. Tam bir totaliter rejim olan SSCB’nin dağılmasıyla, mirasını devralarak, bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkan Rusya Federasyonu’nun ise hem sosyalist ekonomiden liberal ekonomik sisteme geçiş yapmak hem de demokratikleşme çabasında olmasına karşın, demokrasinin ilkelerini özümsemiş olan çağdaşlarıyla karşılaştırıldığında, demokratik manada yeterli ilerleme sağlayamadığı görülmektedir.Item Altın Madeni İşletmeciliği Çevresel Etkilerinin Değerlendirilmesi(KSU, Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2014) Kekeç, Meltem; Uysal, Yağmur; TR200666; Ksu, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği BölümüBu çalışma, Altın madeni işletmeciliğinden kaynaklanabilecek çevresel etkilerin, ÇED, hava, su ve toprak yönetimi altında incelenmesinin analizlerle desteklenerek değerlendirilmesini sunmaktadır.Item 2010-2013 Yılları arasında iş yapma endeksi göstergelerine göre Türkiye ve Meksika ülkelerinin karşılaştırılması(Ksü İİBF. Dergisi, 2014) Yardımcıoğlu, Mahmut; İlhan, Ahmet; Gerekli, İsa; Ksu, İİBF.,İşletme Bölümü; HKÜ, SBE, İşletme Anabilim Dalı; KSÜ, SBE, İşletme Anabilim DalıBu çalışmanın amacı 2003 yılından beri yayınlanan iş yapma endeksi raporları ile dünya ekonomileri üzerinde söz konusu ülkelerin yatırım ortamını etkileyen konularda önemli açıklamalar ortaya koymaktadır. Bu raporlarda şirket kuruluşu, vergi politikaları, istihdam lisans alma süreci, yatırımcıların korunması gibi göstergeler temel alınarak yıllık olarak karşılaştırmalı bir değerlendirme sunulmaktadır. Bu çalışmada, AB üye devletlerinin yanı sıra aday ve potansiyel aday ülkeleri yerine politik ve sosyal ilişkilerimizin geliştirmekte olduğu Amerika kıtasında yer alan ülkeler ile kıyaslamanın daha faydalı olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple bu çalışmada iş yapma endeksi 2013 raporunda, söz konusu 185 ekonomiden Orta Amerika'da yer alan Meksika ülkesi ile Türkiye kıyaslanmış ve yayınlanan raporlardaki veriler ışığı altında değerlendirmeye tabi tutularak Türkiye iş yapım endeksi konusuna açıklık getirecektir.Item Çeşitli Gıda Atıklarının Toplam Fenolik Madde İçeriğinin, Antioksidan ve Antimikrobiyel Aktivitelerinin Araştırılması(KSÜ Doğa Bil. Dergisi, 2014) Zoral, F. Betül; Turgay, Özlem; TR6197; KSÜ, Ziraat Fakültesi, Gıda Mühendisliği BölümüBu çalışma gıda endüstrisinde kullanılan bitkilerin atık oluşturan kısımlarında (kabuk, yaprak) bulunan toplam fenolik bileşiklerin, antioksidan ve antimikrobiyel aktivitelerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.Çalışmada Antep fıstığı kabuğu, portakal kabuğu, nar kabuğu, ceviz kabuğu, ceviz yaprağı ve biber yaprağı kurutularak kullanılmıştır. Toz halindeki materyalin ekstraktsiyonunda metoda uygun olarak seçilen solventlerden etanol, metanol, etil asetat, kloroform, aseton veya saf su kullanılmıştır. Bitkilerin toplam fenolik madde miktarları Folin-Ciocalteu metoduna göre ölçülmüştür. Toplam fenolik madde miktarı en yüksek Antep fıstığı kabuğunun saf su ekstaktlarında (2478,5 mgGAE/100g), en düşük portakal kabuğunun etil asetat ekstraktlarında (441,3mgGAE/100g) bulunmuştur. Antioksidan aktivite; DPPH (1,1-difenil-2-pikril-hidrazil) serbest radikalleri giderme aktivitesi, indirgeme kuvveti aktivitesi ve süperoksit anyon radikali giderme aktiviteleri incelenerek elirlenmiştir. Çalışmada BHT (butillendirilmiş hidroksitoluen) kontrol olarak kullanılmıştır. DPPH serbest radikali giderme aktivitesinin 30 µg/ml bitki konsantrasyonunun etanol ile hazırlanan ekstraktlarında kalan % DPPH sırasıyla ceviz yaprağı (%66,1)> biber yaprağı (%38,2)> portakal kabuğu (%32)> BHT (%29)> ceviz kabuğu (%27,89)> nar kabuğu (%25)> Antep fıstığı kabuğu (%17,6) şeklindedir. Saf su ile hazırlanan bitki ekstraktlarının aktivitesi standart antioksidan BHT’nin aktivitesinin altında kalmıştır. Süperoksit anyon radikalini giderme aktivitesi ortalama değerleri etanol ekstraktlarında %40,5, su ekstraktlarında %27,4’dır. Bitkilerin etanol ve su ekstraktlarının indirgeme kuvveti aktivitesi, BHT’nin indirgeme kuvveti aktivitesinin altında değerler vermiştir. Örneklerin antimikrobiyel aktiviteleri disk difüzyon yöntemi ile Bacillus brevis, Candida albicans, Enterococcus faecalis, Salmonella typhimurium, Klebsiella pneumoniae, Escherichia coli ve Bacillus subtilis’e karşı araştırılmıştır.Örneklerin oluşturduğu inhibisyon zonları 7-16 mm oranında tespit edilmiştir.Item Gaziantep İlinin Tarımsal Mekanizasyon Özellikleri(KSÜ Doğa Bil. Dergisi, 2014) Bilim, Cem; Korucu, Tayfun; Semerci, Tuba; TR158553; Antepfıstığı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Gaziantep; KSÜ, Ziraat Fakültesi, Biyosistem Mühendisliği BölümüTarımsal üretimin başlıca hedeflerini, birim alandan yüksek verimin elde edilerek karlılığın arttırılması, iş ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu çalışmada, Gaziantep ili ve ilçelerinin mekanizasyon özellikleri; 2011 yılına ait traktör sayısı, traktör güç dağılımı ve işlenen alan değerlerinden yararlanılarak belirlenmiş ve karşılaştırmalar yapılmıştır. Karşılaştırmalarda; ortalama traktör gücü (kW), birim alana düşen traktör gücü (kw ha-1 ), 1000 ha işlenen alana düşen traktör sayısı (traktör 1000 ha-1) ve bir traktöre düşen işlenen alan (ha traktör-1)kriterleri esas alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; Gaziantep ilinde işlenen birim alana düşen traktör gücü 1.17kW ha-1, 1000 ha alana düşen traktör sayısı 32.86 traktör 1000 ha-1, bir traktöre düşen işlenen alan 30.44 ha traktör-1ve ortalama traktör gücü 35.5 kW olarak belirlenmiştir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »